Friday, November 27, 2009

More than 160 alumni, faculty, and friends returned to campus on October 15 for a celebration to recognize the achievements of retired Professor Aram Budak who taught in the Electrical and Computer Engineering department for more than 30 years.

Throughout the event, Dr. Budak and his wife, Helga, enjoyed reminiscing and reconnecting with former students, colleagues, and friends. “It was really amazing that so many former students showed up, many traveling long distances from all over the United States,” said Dr. Budak. “I was particularly delighted to see four of my Ph.D. students and their wives.”

The reception included a short program with brief remarks from alumni and former colleagues, as well as a video clip featuring highlights from Dr. Budak’s academic tenure and a glimpse into his personal life. To cap off the festivities, ECE Department Head Tony Maciejewski formally announced the creation of the Aram Budak ECE Fellowship and he presented Dr. Budak with a scrapbook that contained more than 60 letters with personal stories and anecdotes from alumni and friends.
The Aram Budak ECE Fellowship has already secured funds in excess of $34,000. A total of $50,000 will ensure that the fellowship is awarded each year in perpetuity. Please make your gift online today. The impact of your donation to the Aram Budak ECE Fellowship is long lasting, as this endowment will honor Dr. Budak and encourage the academic pursuits of many ECE students for years to come.
The response to Dr. Budak’s reception speaks volumes,” says Tony Maciejewski. “He has touched countless lives and his commitment to education is an inspiration to us all.” He adds, “Before the night was over, Dr. Budak received two standing ovations.”
Dr. Budak was a key professor in the State University Resources for Graduate Education (SURGE) program – a continuing education curriculum for industry professionals that flourished for more than two decades.

He was born in Istanbul, Turkey, in 1928 to Armenian parents.

He received an electrical engineering degree with high honors from Robert College in Istanbul in 1951. Dr.

Budak attended Rensselaer Polytechnic Institute on a scholarship and obtained his master’s degree in 1954. While teaching at the University of Washington in Seattle, he was inducted into the U.S. Army. During his tour of duty in Germany, he met his wife Helga, and they moved to New Hampshire. He taught for a year at the University of New Hampshire before joining Colorado State in 1957.
Dr. Budak earned his doctoral degree from the University of Colorado and eventually retired from Colorado State in 1988. He and Helga have six children, three of whom obtained electrical engineering degrees. The couple now lives near Jackson Hole, Wyoming.

http://www.engr.colostate.edu/ece/alumni/budak.shtml
Gürer G. Budak, obtained his medical doctor degree from the Gazi University Faculty of Medicine.

Gürer G. BUDAK, M.D., Ph.D.
He also received clinical training in Department of Otolaryngology-Audiology and Voice Center at the Vanderbilt University School of Medicine, TN. USA. He received his Ph.D degree in Physiology, Gazi University Faculty of Medicine, Ankara, Turkey. As a Director of the Department of International Health Education and Communication Center, Ministry of Health, he managed and coordinated international projects including WHO, UNFPA, JICA, GTZ.
He presented numerous national and international seminars, mostly as invited speaker. He is the instructor of several courses and lectures regarding health education, acoustics and nanomedicine. Currently he is the Assistant Professor in the NanoMedicine Research Center at the Gazi University.



(*) Gurer G. Budak, MD, PhD, Nanomedicine Res .Center, Gazi University Medical School,


Kanserde umutlandiran bulusa Turk imzasi

Gazi Universitesi’ nden baskanligini Yrd. Doc. Dr Budak’in yaptigi ekipte yer alan Dr. Yavuz, nano-kapsullerle kanser hucrelerini yok etti

ANKARA (AA) - Gazi Universitesi Nanotip ve Ileri Teknolojiler Arastirma Merkezi’nden Turk bilim adamlari, Washington Universitesi ile yuruttukleri calismada, icinde ilac molekulu bulunan metrenin 50 milyarda biri buyuklugundeki altin nano-kapsullerle kanser hucrelerini yok etmeyi basardi.

Türk bilim adamları, kanser hücrelerini yok etti

Gazi Üniversitesi Nanotıp ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi'nden Türk bilim adamları, Washington Üniversitesi ile yürüttükleri çalışmada, tarihi bir başarıya imza attı.

Başkanlığını Yrd. Doç. Dr. Gürer G. Budak'ın yürüttüğü ekipte görev yapan Dr. Mustafa Selman Yavuz'un Washington Üniversitesi'nden Dr. Younan Wia'nın ekibi ile yaptığı çalışma, saygın bilim dergisi Nature Materials'in kasım sayısında yayınlandıktan sonra, ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'a da konu oldu.

Çalışma hakkında bilgi veren Gazi Üniversitesi Nanotıp ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Budak, kanser tedavisinde son zamanlarda tümör hücrelerinin ya da tümörün geliştiği bölgenin hedef alındığı "güdümlü" ilaç dağılım sistemleri üzerinde yoğun çalışmalar yürütüldüğünü, bu sayede çok daha düşük ilaç dozları ile yüksek tedavi başarısının elde edilebileceğini belirtti.

Güdümlü ilaç dağılım sisteminde, alışılagelmiş yöntemlerde rastlanan ve tedaviye uyumu azaltan sistemik yan etki riskinin en aza indirgendiğini anlatan Budak, başlangıçta teori ağırlıklı yürütülen nanotıp çalışmalarının, artık insan sağlığında kullanılabilecek ürünler verecek düzeye geldiğini, yakın gelecekte tıbbi tanı ve tedavi yaklaşımlarında önemli değişiklikler beklendiğini bildirdi.Nanotıp konusunda dünyadaki önemli araştırma merkezleri ile işbirliği yaptıklarını kaydeden Budak, ekipte yer alan uzmanlardan Dr. Yavuz'un bu çalışmasının, kanser tedavisi ve nanoteknoloji alanında uluslararası düzeyde yürütülen araştırmalar içinde önemli bir örnek oluşturduğunu söyledi.

Tedavi amaçlı üretilen her molekülün insanlar üzerinde kullanı lmadan önce ç ok uzun ve detaylı testlerden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Budak, bu nedenle çalışmada kullanılan taşıyıcı altın nano-kapsüllerin, ilk aşamada laboratuvar ortamında oluşturulan hücre kültürü ve serilerinde denendiğini ve çok başarılı sonuçlar elde edildiğini açıkladı.Bir sonraki aşamada başlatılacak "klinik öncesi faz" çalışmalar ında da canlı dokular ve hayvan deneylerinde benzer sonuçları almayı hedeflediklerini belirten Dr. Budak, "Kanserin pek çok tipi olmasına rağmen, kansere yol açan patolojik süreçler henüz tam olarak aydınlatılamadı.

Tüm kanser tiplerinde başarılı olabilecek bir tedavi bugün için mümkün değil. İleri teknoloji gerektiren nitelikli araştırmalar sayesinde kanser tedavisine adım adım yaklaşılıyor" diye konuştu. ABD'deki bilim çevrelerinde geniş yankı bulan çalışmayı yü rüten Dr. Mustafa Selman Yavuz da kanser tedavisinde umut veren geliştirdikleri yöntem hakkında bilgi verdi.

Çalışmada, kanser tedavisinde kullanılan ilaç moleküllerini, metrenin 50 milyarda biri büyüklüğündeki altın nano-kapsüllerin içine yerleştirdiklerini anlatan Yavuz, kapsüllerin yüzeylerindeki yine nanometrik çaptaki delikleri akıllı polimerlerle kapladıklarını söyledi.Yavuz, yöntemle ilgili şunları anlattı: "İçi ilaç dolu nano-kapsüller hedef kanser hücresine immünolojik (bağışıklık sistemine özgü) yöntemlerle hedeflendikten sonra, yakın kızılötesi ışınlar kullanarak nano-kapsüller ısıtılıyor.

Bu sayede polimerlerle kapatılan delikler açılarak nano-kapsül içindeki ilaç ortama salınıyor.

Burada amaç, kanser dokusunu tek hücre düzeyinde hedefleyerek yok etmek."Dr. Mustafa Selman Yavuz, kullandıkları yöntemin önemli bir üstünl üğünün de geliştirdikleri nano-kapsüller hedef dokuya gidinceye kadar içlerindeki ilacın serbestleşmesinin önlenebilmesi, böylece kontrolsüz ilaç salınımının önüne geçilebilmesi olduğunu bildirdi.

Türk bilimadamından büyük başarı
Sabancı Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hikmet Budak ve ekibi, biyo-yakıt üretimi konusunda yürüttüğü çalışmayla ABD Tarım ve Enerji Bakanlıkları tarafından verilen 1.3 milyon dolarlık ödülün sahibi oldu.


İLİŞKİLİ HABERLER
Konuyla ilgili Sabancı Üniversitesi`nden yapılan açıklamada, ABD Tarım ve Enerji Bakanlıklarının, genetik ve moleküler biyoloji araçlarını kullanarak bitkilerden biyo-yakıt üretimi için yürütülen 7 proje için toplam 6.3 milyon dolarlık kaynak ayırdığı belirtilerek,Doç. Dr. Hikmet Budak`ın yönetiminde, çeşitli üniversite ve araştırma kuruluşlarından diğer 5 bilim adamı ile birlikte yürütülen araştırmanın 1.3 milyon dolar değerindeki ödüle değer bulunduğu kaydedildi.
Projenin, bu alanda Türkiye`de yürütülen tek araştırma projesi olma özelliğini taşıdığı bildirilen açıklamada Hikmet Budak`ın, büyük ölçüde Türkiye`de yetişen, buğdaya benzer "Brachypodium distachyon" isimli bitki üzerinde, 3 yıldır araştırmalar yürüttüğü ifade edilerek, bugüne kadar, Sabancı Üniversitesi`nde bu bitkinin 116 değişik saf halinin geliştirildiği belirtildi. Açıklamada Budak`ın, genetik ve moleküler biyoloji araçlarının kullanılarak bu bitki uzerinde biyo yakıt üretiminin Türkiye`ye uyarlanması konusundaki çalışmalarını 3 yılda tamamlamayı hedeflediği,projenin tamamlanmasından bir yıl sonra araştırma sonuçlarının ürüne dönüştürülmesinin mümkün olabileceği kaydedildi.
Doç.Dr. Hikmet Budak ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada: "Çalışmalarımızda artan nüfus ve enerji gereksiniminin karşılanması için alternatif kaynaklar bulunması ve bu kaynakların yaratılması için alternatif yöntemlerin geliştirilmesini hedefliyoruz" dedi.
İklimsel ve sosyolojik değişimlerin sınırında olan bir dünyada yaşadığımızı bu nedenle de sorunların giderilmesi için ileri ve yenilikçi bilimsel araştırmanın bir zorunluluk olduğunu ifade eden Doç. Dr. Budak "Bu çalışma, Türkiye`de alternatif/yeni biyoyakıt üretiminde önemli sonuçlar elde edilerek ülkemizin enerji bağımlılığınının azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca proje çercevesinde yetişecek lisansüstü öğrenciler ve doktora sonrası arastırmacıların da yetişecek olması bizim için mutluluk vericidir" görüşünü dile getirdi.
Doç. Dr. Budak`ın araştırma projesinde, ayrıca, "USDA-ARS Western Regional Research Center(Albany, CA)", ABD`den Dr. John P. Vogel, Namık Kemal Üniversitesi`nden Metin Tuna ve Avustralya`dan "Commonwealth Scientific and Industrial Research Organisation (CSIRO) `dan Dr. Michelle Watt ve Robert Furbank görev alıyor.
ANKA
http://www.turkishjournal.com/i.php?newsid=5888

Tuesday, November 10, 2009

Identifying molecules in infrared could lead to new medicines...

Türk bilim adamı, dünyanın en iyi 35 genç mucidi listesinde

Identifying molecules in infrared could lead to new medicines...
An interdisciplinary team of researchers has created a new, ultra-sensitive technique to analyze life-sustaining protein molecules. The technique may profoundly change the methodology of biomolecular studies and chart a new path to effective diagnostics and early treatment of complex diseases.Researchers from Boston University and Tufts University near Boston recently demonstrated an infrared spectroscopy technique that can directly identify the “vibrational fingerprints” of extremely small quantities of proteins, the machinery involved in maintaining living organisms.
via Identifying Molecules in Infrared Could Lead to New Medicines – US News and World Report.

http://biosingularity.wordpress.com/2009/10/30/identifying-molecules-in-infrared-could-lead-to-new-medicines-us-news-and-world-report/

Laboratory of Integrated Nanophotonics & Biosensing Systems (LINBS)
Hatice Altug Research Group


REFERRED JOURNALS:
"Ultra-sensitive vibrational spectroscopy of protein monolayers with plasmonic nanoantenna arrays", Ronen Adato, Ahmet A. Yanik, Jason J. Amsden, David L. Kaplan, Fiorenzo G. Omenetto, Mi K. Hong, Shyamsunder Erramilli and Hatice Altug Proceedings of National Academy of Science (PNAS) doi.10.1073.pnas.0907459106 (2009). "Featured by NSF"
"Fabry-Perot Nanocavities in 3D Plasmonic Crystals for Enhanced Biosensing", Alp Artar, Ahmet Ali Yanik and Hatice Altug Applied Physics Letters, Vol. 95, No. 051105, (2009). Top 10 most downloaded research article from Applied Physics Letters in August 2009.
"Hybridized Nanocavities as Single-Polarized Plasmonic Antenna", Ahmet Ali Yanik, Ronen Adato, Shyamsunder Erramilli and Hatice Altug Optics Express, Vol. 17 Issue 23, pp.20900-20910 (2009).
Contact information: Prof. Hatice AltugECE Department & Photonics Center, Boston University8 St. Mary’s Street, room 825, Boston, MA 02215Phone: (617) 358-4769, Email: altug@bu.edu

Türk bilim adamı, dünyanın en iyi 35 genç mucidi listesinde
Mehmet Fatih Yanık, Amerika’da yaşamını sürdüren genç bilim adamlarımızdan sadece biri. Yanık’ı benzerlerinden farklı kılan ise bu genç yaşında bilim literatürüne geçen pek çok buluşa sahip olması.
Yanık, daha 26 yaşında bilgisayarları ışık hızına çıkartacak teknolojiyi icat ederek Türkiye’nin gururu olmuştu. Economist, Focus, Nature gibi ünlü dergiler, genç bilim adamının bu büyük başarısını tüm dünyaya duyurmuştu. Bugün 29 yaşında olan Yanık, aralıksız sürdürdüğü çalışmalarıyla göğsümüzü kabartacak bir başarıya daha imza attı.
Massachusettes Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) Bilgisayar Bilimi ve Elektrik Mühendisliği bölümlerinde doçentlik yapan Yanık, Amerika’nın ünlü teknoloji dergisi Technology Review’in ‘35 Yaş Altı En İyi 35 Mucit’ (TR 35 2007 Young Innovators Under 35) listesine adını yazdırdı. Bilim dünyası açısından büyük prestij ve önem arz eden liste, derginin bu ayki sayısında yayımlandı. Kanser hücrelerinin öldürülmesi, telekom lazerlerindeki karmaşanın kontrolü ve beynin ışık altındaki yüzleri nasıl tanımladığı gibi projeleri barındıran listede, son zamanlarda adını tüm dünyaya duyurmuş bazı isimler de bulunuyor. Özellikle üniversite gençliğinin yakından tanıdığı www.facebook.com sitesinin kurucusu Mark Zuckerberg listedeki isimlerden...

23 yaşındaki Zukerberg’in öğrencilerin sosyalleşmesi amacıyla kurduğu facebook, şu anda 40 milyon üyesiyle dünyanın en çok ziyaret edilen yedinci sitesi konumunda. Zuckerberg, şu aralar sitesine teklif edilen 1,5 milyar doların üzerindeki rakamları reddetmekle meşgul.

Türk bilim adamlarının uluslararası alanda kazandığı başarılar, ülkemizin farklı gündemleri arasında çoğunlukla gözden kaçsa da duyan herkesin göğsünü kabartıyor. Şu sıralar yurt dışında Türkiye’yi temsil eden bilim adamlarımızın başarılarına bir yenisi daha eklendi. Türkiye'yi sevindiren isim, yabancı değil. Genç yaşında yaptığı büyük buluşlarla adını yıllar öncesinden duyuran Doç. Dr. Mehmet Fatih Yanık'tan bahsediyoruz. Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Massachusettes Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) Bilgisayar Bilimi ve Elektrik Mühendisliği bölümlerinde öğretim görevlisi olan Mehmet Fatih Yanık, Amerikan teknoloji dergisi Technology Review tarafından ‘TR 35' listesine seçildi. Genç bilim adamı Fatih Yanık, böylece '35 Yaş Altı En İyi 35 Mucit'ten biri olarak adını yeniden tüm dünyaya duyurdu. Technology Review Dergisi 1999 yılından beri 35 kişilik bir liste yayınlayarak 35 yaşın altındaki genç ve başarılı bilim adamlarını onurlandırıyor. Bu önemli listeye biyoteknoloji, nanoteknoloji, infoteknoloji ve enerji alanlarında dünya çapında etkileyici buluşlar yapan genç bilim adamları girebiliyor. Türkiye'yi sevindiren isim, yabancı değil. Genç yaşında yaptığı büyük buluşlarla adını yıllar öncesinden duyuran Doç. Dr. Mehmet Fatih Yanık'tan bahsediyoruz. Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Massachusettes Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) Bilgisayar Bilimi ve Elektrik Mühendisliği bölümlerinde öğretim görevlisi olan Mehmet Fatih Yanık, Amerikan teknoloji dergisi Technology Review tarafından ‘TR 35' listesine seçildi. Genç bilim adamı Fatih Yanık, böylece ‘35 Yaş Altı En İyi 35 Mucit'ten biri olarak adını yeniden tüm dünyaya duyurdu. Technology Review Dergisi 1999 yılından beri 35 kişilik bir liste yayınlayarak 35 yaşın altındaki genç ve başarılı bilim adamlarını onurlandırıyor. Bu önemli listeye biyoteknoloji, nanoteknoloji, infoteknoloji ve enerji alanlarında dünya çapında etkileyici buluşlar yapan genç bilim adamları girebiliyor.
Doç. Dr. Fatih Yanık da ‘ışığı bilgisayar çipinde durdurma' (stopping light on microchips) buluşuyla TR 35 listesinde yerini aldı. Doç. Dr. Yanık, ekibiyle birlikte ancak -270 derecede durdurulabilen ışığı oda sıcaklığında ve bilgisayar çipinde durdurmanın mümkün olduğunu göstererek iletişim alanında çığır açmıştı. Yani sadece bilimkurgu filmlerinde karşılaştığımız iletişim teknolojisinin hayata geçebilmesi için çok önemli bir adım atılmış oldu. Yanık, bu büyük başarıya Stanford Üniversitesi'nde doktora yaparken adım atmıştı. Stanford Üniversitesi de bu gelişmeyi internet sitesinden tüm ayrıntılarıyla ve gururla duyurmuştu. Hatta ışığın mikroçiplerle durdurulabileceğini ve depolanıp zaman içerisinde geriye sarılabileceğini gösteren bu buluşuyla San Francisco'da yapılan mucitler yarışmasında birincilik almıştı. Ünlü haber dergilerinden The Economist de bu başarıyı okuyucularına geniş bir haberle aktarmıştı. Yanık'ın başarıları bunlarla da sınırlı değil. Genç bilim adamı, geliştirdiği mikroçip teknolojileriyle art arda ödüllendiriliyor. Yanık, en son geçtiğimiz ay Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından verilen ‘Yeni Mucit' ödülünü aldı. Ayrıca yapacağı çalışmalar için 2,5 milyon dolarlık araştırma-geliştirme fonu kazandı. Doç. Dr. Mehmet Fatih Yanık, yaptığı çalışmalar ve bilim dünyasına kazandırdığı buluşlar dolayısıyla TR 35 listesine girmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, "İnsanlık adına çalışmalar yaparken ödüllendirilmek gurur verici." diyor. Amerika'da bulunan Türk akademisyen ve öğrencilerin Türkiye'yi ve Türk insanını başarıyla temsil ettiğini belirten Doç. Dr. Fatih Yanık, şöyle konuşuyor: "Bu tip başarılar Türk bilim adamlarına duyulan güveni ve gösterilen ilgiyi artırıyor. Bu da Türkiye'nin tanıtımı açısından çok önemli. Büyük başarılara, büyük buluşlara imza attığınızda tüm dünya sizden, dolayısıyla da ülkenizden haberdar oluyor." Yanık, Türk öğrencilerin Amerika'daki durumunu ise şu sözlerle açıklıyor: "Bugün araştırma grupları, kuracakları ekipler için çalışma disiplinine ve başarılarına güvendikleri Türk öğrencileri tercih ediyor. Bu ekiplerde kendini gösteren, iyi işler yapan gençlerimiz, Türkiye'den gelen diğer öğrencilerin de önünü açıyor." Yakın zamanda Türkiye'ye dönmeyi düşünmediğini dile getirerek şu anda üzerinde çalıştığı projeyi şöyle anlatıyor: "Şu anda sinir hücresi yenilenmesi üzerine çalışıyoruz. Bunun için geliştirdiğimiz mikroçip teknolojileri ile insan kök hücreleri ve küçük hayvanlar üzerinde büyük çapta biyolojik ve kimyasal çalışmalar yapıyoruz."

Yanık'in eşi Hatice Altuğ da kendisi gibi bilim alanında başarıdan başarıya koşuyor. Boston Universitesi profesörlerinden Hatice Altuğ'un geçen yaz gelistirdiği nano boyuttaki lazerler, yine dünyaca ünlü Nature Physics dergisine kapak olmuştu. Genç bilim adamı Yanık, halen MIT'te doçent olarak bilimsel çalışmalarını sürdürüyor.