Yurt dışında bizleri en iyi şekilde temsil eden fakat bizim onların varlıklarından dahi haberimizin olmadığı, Türk bilim insanlarımızı araştırdık ve gördük ki biz Türkler dünya bilimine en değerli bilim insanlarını katmışız. Birazdan okuyacağınız bilim insanlarının hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak doğmuş fakat haklı olarak yurt dışına beyin göçü yapmış dehalardır. Biz onlara sahip çıkamayıp başka ülkelere kaptırmakla kalmayıp onların yaptıklarından habersiz hatta onların isimlerinde dahi habersiz yaşıyoruz. Ve bu durumu değiştirecek hiçbir şey yapmıyoruz(yapamıyoruz). Onlar her zaman Türkiye’ye geri dönüp Türkiye için çalışmak isteseler de hala yeterli desteği görememektedirler. Biz Görülmesi Gerek ekibi olarak en azından yurt dışındaki cevherlerimizi tanımamız için bu yazıyı hazırladık.
İşte dünya bilim tarihinde çığır açmış ve açmaya devam eden dahi bilim insanlarımız:
- AZİZ SANCAR:
Nobel ödülü alan ilk Türk değil ama Nobel ödülü alıp da ülkemizi yücelten ilk Türk.
Aziz SANCAR, 8 Eylül 1946 tarihinde Mardin-Savur’da doğmuştur. Ailesinin 8 çocuğundan 7. sidir. İlkokul ve ortaokul eğitimini Savur’da alan SANCAR, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanmıştır. Üniversiteyi bitirdikten sonra iki yıl memleketindeki bir köyde doktorluk yapmıştır. TÜBİTAK’tan burs kazanan SANCAR ABD’ye gitmiştir ve Dallas’ta Teksas Üniversitesinde, Moleküler Biyoloji dalında, DNA onarımı üzerinde 1977 yılında çalışmalar yapmıştır. Ardından Yale Üniversitesi’nde yine DNA onarımı dalında doçentlik tezini hazırlamıştır ve sunmuştur. 1982 yılında UNC Chapel Hill’de Biyokimya ve Biyofizik alanlarında çalışmıştır. Burada da DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve Biyolojik saat üzerinde çalışmalar yapmıştır.
Aziz SANCAR 415 makale 33 tane de kitap yayınlamıştır. Yazdığı bu kitaplar ona bir çok ödül kazandırdı ve son olarak dünyanın en prestijli ödülü olan Nobel Kimya Ödülünü kazandı(2015). Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandırabildiği için bu ödüle layık görülmüştür.
Ayrıca Aziz SANCAR ve eşi Amerika’da kendi isimlerini taşıyan bir vakıf kurmuşlardır. Bu vakıf Amerika’da eğitim gören Türk öğrencilerine her türlü desteği sağlamaktadır.
2. Gazi YAŞARGİL:
Gazi YAŞARGİL Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kaymakam bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Babasının tayinin nedeni ile Lice’de fazla durmamış, Ankara’ya gelmiştir. Burada eğitimine başlayan YAŞARGİL üniversite olarakda Ankara Üniversitesini seçmiştir. Burada eğitim gördükten sonra Almanya’ya giden YAŞARGİL İkinci Dünya Savaşı’nın etkileri yüzünden İsviçre’de bulunan Basel Üniversitesine geçmiştir. Birçok ülkede yaşamış ve eğitim hayatına devam etmiş olan YAŞARGİL Türkiye’ye geri dönmek istemiştir fakat verilen sözlerin tutlmadığını yetersiz ekipman ve fikirlerin değer görmediğini haklı olarak sebep göstererek tekrardan yurt dışına gitmiştir.
Mahmut Gazi YAŞARGİL, nöroşirüji uzmanı, Mikro cerrahinin nöroşirüji alanında kullanılabilirliğini keşfetti. Epilepsi ve beyin tümörlerinin tedavisi için yeni yöntemler buldu. Nöroşirüji alanında yüzyılın en büyük gelişmelerine imzasını attı. Beyin ameliyatlarına mikroskobu sokan Yaşargil, anevrizma’ya karşı ilk müdahale tekniğini geliştiren isim olarak tıp tarihine geçti.
3. Feryal ÖZEL:
Feryal ÖZEL, İstanbul’da doktor anne babanın kızı olarak dünyaya gelmiştir. Bir kardeşi vardır. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini İstanbul’da tamamlamıştır. Üniversite eğitimini ise Columbia Üniversitesi’nde Fizik ve Uygulamalı Matematik eğitimini okul ikinciliği ile bitirmiştir. Yüksek lisans yapmak için Danimarka’ya giden ÖZEL, astro fizik üzerine yaptığı doktorasını yine Amerika’daki Harvard Üniversitesinde yapmıştır. Doktorasını tamamlamasının ardından 2002-2005 yılları arasında NASA’da araştırma görevlisi olarak çalıştı. 2002 yılında doktor, 2003 yılında yardımcı doçent, 2004 yılında doçent, 2005 yılında profesör olan Feryal ÖZEL 2003 yılında dünyanın en tanınmış bilim insanlarının arasında yer alarak “Büyük Fikirler” listesinde kendisine yer bulmuştur.
Feryal ÖZEL hala çalışmalarına devam etmekle birlikte ağırlıklı olarak; karadelikler, nötron yıldızları ve Einstein’ın rölativite teorisi üzerine çalışmaktadır.
4. Oktay SİNANOĞLU:
TÜRKÇE giderse TÜRKİYE gider…
Oktay SİNANOĞLU babasının askeri görevi nedeni ile İtalya’da bulunmasından dolayı İtalya’nın Bari kentinde doğmuştur. İkinci Dünya Savaşı çıktıktan sonra İtalya’dan Türkiye’ye gelen SİNANOĞLU ailesi Ankara’da ikamet etmeye başladılar. Oktay SİNANOĞLU TED Yenişehir Lisesini bitirdikten sonra TED’in bursu ile Amerika’daki Kalifornia Üniversitesi Kimya Bölümünü okumak için ABD’ye gitti. Bu üniversiteden birincilikle mezun olan SİNANOĞLU, Amerika’nın önemli kuruluşlarından olan M.I.T(Massachusetts Teknoloji Enstitüsü)’yi 8 ay gibi çok kısa bir sürede bitirmiştir. Atom ve moleküllerinin çok elektronlu kuramı ile doçentliğe yükselen Oktay SİNANOĞLU, 50 yıldır çözülemeyen problemi çözerek son 300 yılın en genç profesörü olarak tarihe geçmiştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanının ilk ve tek sahibidir.
Oktay SİNANOĞLU’nun bilime yaptığı katkılar kadar; Türk milletine ve Türkçeye de çok katkıları olmuştur. Eğitimin ana dilde olması gerektiğini savunan Oktay SİNANOĞLU ODTÜ’nün eğitim dilini Türkçe olarak değiştirmek istese de dönemin yöneticileri tarafından retedilmiştir. Oktay SİNANOĞLU hayatı boyunca Türkçe’yi ve Türk milliyetçiliğine gençlere aşılamaya çalışmış ve bu yönde kitaplar yazmış seminerler vermiştir.
Avrupada ve Amerika’da Türk Einstein olarak adlandırılan Oktay SİNANOĞLU’nu Türk milleti olarak öldüğü gün yani 19 Nisan 2015 tarihinde öğrendik.
5. Neva ÇİFTÇİOĞLU:
“TÜRKLÜĞÜMDEN vazgeçmem…”
Neva ÇİFTÇİOĞLU Erzurum’da memur bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Devlet okullarında okuyan ÇİFTÇİOĞLU üniversiteyi Ankara’daki Hacettepe Üniversitesinde Biyoloji Bölümünü okumuştur. Mastır ve doktorasını Ankara’da tamamlayan Neva ÇİFTÇİOĞLU devlet bursu kazanarak 1991 yılında Finlandiya Kuopio Üniversitesi Biyoteknoloji bölümünde çalışmaya başlamıştır ve bu üniversitede doçentliğe yükselmiştir.
Neva ÇİFTÇİOĞLU’nun bulmuş olduğu kireçlenmeye sebep olan bir mikrobu izole etmesi bilim dünyasında büyük yankı uyandırmıştır. Ve bu buluşu ona dünyanın çeşitli yerlerindeki en prestijli ödülleri almasını sağlamıştır(Sadece Türkiye hariç). Aynı virüsün Marsta’da bulunması üzerine Amerika Neva ÇİFTÇİOĞLU’nu Amerika’ya davet etmiştir. Daveti kabul eden ÇİFTÇİOĞLU, NASA’da görev almıştır.
Neva ÇİFTÇİOĞLUN’a defalarca “Türk vatandaşı olmaktan vazgeç sana bütün imkanları sağlayalım.” denmesine rağmen; o her zaman “TÜRKLÜĞÜMDEN vazgeçmem…” demiştir.
6. Gökhan HOTAMIŞLIGİL:
Gökhan HOTAMIŞLIGİL 24 Haziran 1962 yılında doğmuştur. HOTAMIŞLIGİL Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 2003 yılında Harvard Üniversitesi’nde profesörlüğe yükselmiştir.
HOTAMIŞLIGİL çağımızın hastalığı olarak görülen ve bir çok rahatsızlığın ve acının baş sebebi olan obezite üzerine çalışmalar yürütmüş olup bu çalışmaların sonucunda diyabet ve aşırı yağlanmayı önleyen “lipokin” adlı bir hormon bulmuştur. Ekibiyle yapmış olduğu buluşlar sayesinde ülkemizde bir çok ödül alan Gökhan HOTAMIŞLIGİL Avrupa ve Amerika’da da çeşitli ödül ve üyeliklerle onurlandırılmıştır.
7. Ali ERDEMİR:
Ali ERDEMİR, 2 Temmuz 1954 senesinde Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde doğmuştur. Üniversite eğitimini İTÜ Metalurji Mühendisliğinde tamamlamıştır. Üniversiteden mezun olduktan sonra İskenderun’daki bir demir-çelik fabrikasında 2 yıl çalışmıştır. 2 yılın sonunda ERDEMİR ABD’ye mastır yapmaya gitmiştir. Mastırı bittikten sonra geri gelen Ali ERDEMİR iş bulamadığı için tekrar Amerika’ya geri dönmek zorunda kalmıştır.
Ali ERDEMİR malzeme bilimi, yüzey mühendisliği ve triboloji üzerine yaptığı araştırmalarla tanınmıştır. Nanoteknoloji kullanarak geliştirdiği yapay elmas özelliği taşıyan buluşu sayesinde 4 kez Ar-Ge ödülünü kazanmıştır. Ayrıca yaptığı 6 buluşun patentini de almıştır.
8. Atilla ERTAN:
1963 yılında Ankara Tıp Fakültesi’nden mezun olan ERTAN, gastroenteroloji dalında uzmanlığını 1971 yılında Pennsylvania Üniversitesi’nden almıştır. Eğitimini bitirdikten sonra Ankara’ya dönen ERTAN burada üniversite öğrencilerine ders vermeye başlamıştır. Bir süre sonra tekrar Amerika’ya giden Atilla ERTAN New Orleans Tulane Tıp Fakültesine eğitim vermeye başlamıştır. İlerleyen zamanlarda bu üniversitenin gastroenteroloji bölüm başkanı olmuştur. Bununla da yetinmeyen Profesör ERTAN The Methodist Hospital/Baylor College of Medicine gastroenteroloji bölümü başhekimi olmuştur.
Atilla ERTAN yaptıkları ve yazdıkları ile her sene kendisinden bahsettirmeyi başarıyor ve adını 1995 den bu yana her yıl “En Önemli Doktorlar” listesine yazdırıyor. Gastroenteroloji konusu hakkında bir çok makale yazan ERTAN’ın yazıları dünyanın en ünlü bilim dergilerinde kendisine kolaylıkla yer bulmaktadır.
9. Hasan GARAN:
Kalp ritm bozukluklarını kendi geliştirdiği ameliyatsız katater yöntemiyle yakarak tedavi etme yöntemini geliştirdi. Felçlere neden olabildiği için büyük sorun yaratan hastalık Garan’ın geliştirdiği yöntemle birkaç saatlik operasyon sonucunda iyileşebiliyor. Hastalar hayati tehlikeden kurtulup ertesi gün işlerine dönebiliyorlar. Çalışmaları pek çok tıp dergisinde yayınlanan Prof.Dr. Hasan Garan, Amerika’da en fazla tercih edilen doktorlar listesinde sürekli olarak ilk sıralarda yer alıyor. Ayrıca Colombiya Üniversitesi New York Presbytarian Hastanesi yönetim kadrosundaki görevine de devam ediyor.
10. Cahit ARF:
Cahit Arf, 1910 – 1997 yılları arasında yaşamış dünyaca ünlü matematikçi. Cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılımasında ortaya çıkan ve kendi adıyla anılan “Arf Sabiti”, “Arf Halkaları” ve “Arf Kapanışları” gibi terimleri bularak, matematik ve bilim dünyasına önemli katkılarda bulundu. Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte, Hesse-Arf Kuramı’nı geliştirdi.
11 Ekim 1910 tarihinde Selanik’te dünyaya geldi. Bu dönemde halen Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yer alan Selanik’ten, 1912 yılında henüz iki yaşındayken patlak veren Balkan Savaşı yüzünden, ailesi ile birlikte kaçarak İstanbul’a yerleşti. İstanbul’da başlayan ilkokul öğrenimini İzmir’de devam ettiren Arf,Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği bir burs ile Paris’e giderek Ecole Normale Superieure’dan mezun oldu.
Yurt dışında bir çok yerde çalışan ARF yaptıkları ve bilme kattıkları ile göğüsümüzü kabartmış ve kendisi ile gurur duymamızı sağlamıştır.
“Türk Çocuğu Atalarını Tanıdıkça Daha Büyük İşler Yapmak İçin Kendinde Kuvvet Bulacaktır.”
http://gorulmesigerek.com/yurt-disinda-bilim-adina-devrim-yapmis-turk-bilim-insanlari/